26 Ağustos 2014 Salı

CUBA ruhu : Küba demokrasisinde yasama halka dayalıdır

CUBA ruhu : Küba demokrasisinde yasama halka dayalıdır: Küba demokrasisinde yasama halka dayalıdır Aydınlık gazetesi http://www.aydinlikgazete.com/dunya1/49429-kuba-demokrasisinde-yasama-ha...

25 Ağustos 2014 Pazartesi

Küba demokrasisinde yasama halka dayalıdır

Küba demokrasisinde yasama halka dayalıdır


20martinecelili
Küba Cumhuriyeti Halk İktidarı Ulusal Meclisi Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Ada Martinez, Küba’daki halk iktidarının temel kurumları ve işleyiş mekanizmaları hakkında Aydınlık’a bilgi verdi
Küba Cumhuriyeti Halk İktidarı Ulusal Meclisi (Asamblea Nacional del Poder Popular) Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Ada Martinez ile Küba halkının ülke yönetiminde doğrudan söz sahibi olabilmesi doğrultusunda can alıcı bir görev üstlenmiş olan “meclis komisyonları” üzerine konuştuk. Bayan Martinez, Küba’daki halk iktidarının temel kurumları ve işleyiş mekanizmaları hakkında aydınlatıcı bilgiler verdi.
- Bu görüşmemizin konusu, bu “meclis komisyonları”nın ne şekilde oluşturulduğu ve nasıl çalıştıklarıyla ilgili. Ama daha önce yine bu konunun bir parçası olan, “yasa yapma/değiştirme” sürecinin ne şekilde işletildiğine dair bizi kısaca bilgilendirir misiniz lütfen?
Son 15-20 yıllık süre içerisinde turizm alanında adı oldukça popüler olmaya başlayan ülkemin farklı ve bence oldukça önemli özelliklerinden birisini açıklama fırsatı verdiğiniz için de ayrıca teşekkür ederim. Sözünü ettiğiniz süreç Küba’da da tüm diğer dünya parlamentolarındaki gibi işler. Tabii öncelikle bu işle doğrudan görevli olanlar mecliste görev yapmakta olan milletvekilleridir. Fakat Küba’nın farkı şu: Küba Cumhuriyeti Halk İktidarı Ulusal Meclisi üyeleri ve diğer eyalet ve belediye meclisleri üyeleri birer “profesyonel” milletvekili değildirler. Yani yürütmekte oldukları bu milletvekilliği görevleri için maaş almazlar. Yasa taslağı hazırlama veya yasa, anayasa değişiklikleri konusundaysa durum daha farklıdır. Çünkü milletvekillerinin tümünü toplamak yerine, ilgili komisyonlar ülkedeki tüm yönetim birimlerine tek tek giderek bölge milletvekilleri ve yasa konusuyla ilgili bölgesel kurumlarla toplantılar yapar, istişarelerde bulunurlar. Tabii öncelikle anayasa ya da yasaların hazırlanmasıyla görevli meclis komisyonu, yeni yasa ya da değişiklik konusuyla ilgili olan diğer meclis komisyonuyla bir araya gelir. Örneğin konu tarımı ilgilendiriyorsa, tarım işleriyle görevli meclis komisyonuyla bir araya gelir.
KONUNUN UZMANLARINA DANIŞILIR’
Bir taslak hazırlanır ve çalışma planı yapılır. Sonra da söz konusu komisyonlar konuyla ilgili kurumlarla, üniversitelerle ve konunun uzmanlarıyla taslak üzerinde görüş alışverişi yapma veya tartışma amacıyla bölgeleri ziyaret etmeye başlarlar. Bölgelerdeki görüşmeler sonucunda topladıkları görüşlerle yasaya ya da yasa değişikliğine son şeklini verirler. Daha sonra da yeni tasarı metni genel kurula getirilir. Bu süreç, haliyle konunun özelliğine göre bazen bir yıl, bazen de daha az ya da daha fazla bir süreyi alabilir.
- Yasa hazırlanması veya yasa, anayasa değişikliklerinde komisyonların dışında ayrıca milletvekillerinin bir rolü yok mu?
Komisyon deyince: Bu komisyonlar tıpkı dünyadaki diğer parlamentolarda olduğu gibi, ulusal meclisin komisyonlarıdır; yani, komisyon üyeleri bizzat halkın seçtiği milletvekilleridir.
- Komisyon üyelikleri için bir kriter var mı? Yani hukukçu milletvekillerinden mi seçiliyor örneğin?
Hayır, öyle bir koşul yok. Gerçi komisyonlarda hukukçuların da görev almaları bekleniyor ama komisyonlar hukukçu milletvekillerinden oluşacak diye bir kural yok.
Diğer sorunuza gelince: Elbette tek tek her milletvekilinin hazırlanmakta olan tasarıyı görme, izleme, okuma hakkı doğal olarak var. Bu, zaten milletvekilinin asli görevi. Ama örneğin, ben bir milletvekiliyim ve sözkonusu yasa taslağı benim pek fazla bilgimin olmadığı sağlık konusunda. O zaman ne yaparım? Taslağı alıp konunun uzmanı olarak tanıdığım kişilere götürür metni anlamamda bana yardımcı olmalarını isterim. Bu gayet açık. Ama yalnızca bu da değil, milletvekillerinin önlerine gelen yasa tasarısını vatandaşlara götürüp onların görüşlerini almaları da aynı zamanda söz konusu...
- Yani yasaların hazırlanma sürecine yalnızca diğer komisyon üyesi olmayan milletvekilleri değil, sıradan vatandaşlar da katılabiliyor...
Elbette... Yasalar kimin için hazırlanıyor ki? Yasama şeffaf olmak zorunda, bu kadar basit... Komisyonların görevi de zaten tüm bu tartışmaları, görüşleri bir araya getirip tasarıya son şeklini vermek. Süreç, özetle böyle işliyor.
400’DEN FAZLA MİLLETVEKİLİ ÜYE’
- Eğer komisyonda görev yapmakta olan milletvekili tekrar seçilmezse ne oluyor? Görevini sürdürebiliyor mu?
Hayır. Eğer milletvekili değilsen komisyonda çalışamazsın. Bu çok açık.
- Komisyonların kurulma ve komisyon üyeliğine seçim süreci nasıl işliyor? Nasıl aday oluyorlar ya da gösteriliyorlar?
Öncelikle milletvekili olmaları gerek. Milletvekilinin kendisi bir komisyonda çalışmak üzere başvurabilir. Tabii komisyonların oluşmasına karar veren, Ulusal Meclis başkanlığıdır. Yani Meclis başkanı, başkan yardımcısı ve sekreteri bir araya gelerek buna karar verirler. Komisyon üyelerinin belirlenmesi aşamasında farklı bölgelerin, eyaletlerin komisyon içerisinde temsil edilmesine dikkat edilir. Komisyonlarda avukat ya da hukukçuların görev almasına dikkat edilir. Çünkü komisyonun görev kapsamı altında yasa tasarısı veya değişikliği üzerinde çalışma yapması gerekebilir. Komisyonda kadın ve erkek üye sayısının eşit olmasına dikkat edilir. Üyelikler milletvekillerine Meclis başkanlığınca teklif edilir. Teklif alan milletvekilleri komisyon seçme hakkına sahiptirler, yani hangi komisyonda çalışmak istediklerini kendileri belirler... Süreç aşağı yukarı bu şekilde yürür.
- Ya üyelik sayıları... 12 komisyondan bahsetmiştiniz...
Bu değişiyor. Örneğin benim halihazırda çalışmakta olduğum dış ilişkiler komisyonu 30 kişi. Sanıyorum tarım komisyonunun üye sayısı daha fazla, tam bilemiyorum, 40 falan olmalı. Örneğin eğitim komisyonu çok büyük, herhalde 60 kişiden fazla olmalı... Şimdiki yasama döneminde 400’den fazla milletvekili komisyon üyesidir. Toplam 612 milletvekili var.
- Bu sayı nüfusa oranla her genel seçimde yeniden belirleniyor yanlış bilmiyorsam?
Evet doğru, yaklaşık her 20 bin vatandaşa bir milletvekili gibi...
- Kısaca pek çok kişiyi yürütme, hükümet işlerinin sorumluluğuna ortak etmiş oluyorsunuz.
Evet, öyle. Pek çok kişi sorumluluk almış oluyor.
- Yerel meclislerde durum nasıl?
15 eyalet ve 168 belediye meclisinde de bölgesel özelliklere göre kendi içlerinde oluşturdukları komisyonlar var. Tabii sayıları kendi ihtiyaçlarına, konularına göre değişiyor. Ancak çalışma prensipleri tıpkı ulusal meclisinkiler gibi... Bu oldukça temel bir çalışma biçimi. Öyle olması da gerekiyor çünkü sürekli olarak sorunlarla yüz yüzeyiz. Tabii ben size olması gerekeni anlatıyorum. Bu çalışmalarda bölgelere özgü, önceden pek kestiremediğimiz aksaklıklar çıkıyor. Ancak temsilcilerin, milletvekillerinin görev alarak üstlendikleri sorumlulukların hayata geçirilebilmeleri için bu sürecin işlemesine büyük önem veriliyor. Halkın gücünün yeterince temsil edilebilmesi buna bağlı ve olabildiğince düzgün çalışılabilmesi için tüm olanaklar seferber ediliyor. Ancak bu şekilde vatandaşların gerçekten temsil edilip edilmedikleri konusunda yeterince bilgi edinebilmeleri sağlanabilir. Bu son derece önemli. Şunu söylemeliyim ki, bugünlerde bu sürecin doğru ve eksiksiz çalıştırılması üzerinde durulan en önemli konudur.
12 ALANDA KOMİSYONUMUZ VAR’
- Komisyonların üye sayılarında bir sınırlama söz konusu mu?
Hayır. Komisyonların çalışma konusuna, süresine vs. göre üye sayıları değişebiliyor. Ama komisyonlar görevlerini tamamlayana kadar “tam gün” çalışmak durumundalar. Tabii bu, üyelerin her gün meclise gelmek zorunda olmaları anlamına gelmiyor. Üyeler, komite başkanının kendilerine verdiği görevleri yürütmek üzere nerede görevlendirildiyseler orada olmak durumundalar. Bu, meclis de olabilir bir başka yerde. Tüm bu çalışmalar yazılı metinlere dökülmek zorunda. Çünkü uzun zaman alan bütün bu çalışmalar sonuçta komisyonun önünde toplanıp tek bir tasarı metnine indirgenmek durumunda. Böylelikle tasarı son şeklini aldığında metin üzerinde belirli bir uzlaşma da hemen hemen sağlanmış oluyor. Elbette birkaç çekince ya da üzerinde biraz daha tartışılması gereken bir iki konu her zaman kalıyor.
- Şu anda Ulusal Meclis bünyesinde kaç komisyon görev yapıyor?
Halen Küba Cumhuriyeti Halk İktidarı Ulusal Meclisi’nde görev yapmakta olan 12 komisyonumuz var. Örneğin, gıda konusunda çalışmakta olan bir komisyonumuz var. Eğitim ve kültür, teknoloji ve çevre koruma, sağlık, ekonomik sorunlar, anayasa ve yasalar, savunma, dış ilişkiler, hizmet sektörlerinin geliştirilmesi yani turizm, ticaret gibi çocuk, gençlik ve kadın hakları komisyonu, sanayi komisyonu, enerji ve madenler komisyonu, bir de inşaat... Sanırım 12’sini de saymış oldum...
- Komisyonlar aynı zamanda hükümetin yürütme işlerinde, bakanlıkların çalışmalarında müdahil olabiliyorlar mı?
Evet. Küba’da komisyonların görevi, yasama işlerindeki araştırma ve hazırlık safhalarının yanı sıra hükümeti de kontrol altında tutmaktır. Her komisyon kendi konusunda ilgili bakanlığın çalışmalarını izlemek durumundadır. Dolayısıyla Ulusal Meclis’in bu anlamdaki denetleme görevi de komisyonlar tarafından yürütülür... Bir diğer deyişle, Ulusal Meclis başkanı da doğrudan bu komisyonların çalışmalarından sorumludur...
- Komisyonlar başkana hesap vermiyor mu?
Tabii ki veriyor, demin söylediğim gibi Ulusal Meclis’in başkanı sorumlu, ona hesap vermek durumundalar haliyle...
n Hayır, benim demek istediğim devlet, hükümet başkanı...
Elbette verir. Bakın örneğin Devlet Konseyi, Halk İktidarı Ulusal Meclisi’nin bir organıdır ve Ulusal Meclis başkanlığıyla birlikte çalışmak durumundadır. Dolayısıyla komisyonlar Devlet Konseyi’nin de bir yere kadar danışma kurumlarıdır; bakın bu nokta önemli, “danışma kurumları”dırlar. Bu nedenle de Konseye öneriler getirmeye, yürütülen işlerde ortaya çıkan sorunlar veya aksaklıklarla ilgili konseyi uyarmaya yetkilidirler. Bu işlevleri tabii ki hükümet üzerinde de etkilidir...
- Siz, “danışma kurumu” olarak altını çizdiniz. Bu aynı zamanda yürütmenin kararlarını etkileme, değiştirme anlamına da geliyor mu? Hükümete, başkana müdahil olmak gibi...
Tabii ki geliyor. Komisyonlar (hükümete ve başkana-C.D.) öneri getirebiliyorlar... Bakın, Raúl (Castro-C.D.), devlet başkanı, şöyle söylüyor: “Değişim yaşıyoruz ve bu değişim kalıcı olacak, ancak yavaş ilerleyecektir. Bizlerin şu anda yapmakta olduğu elbette ki değerlendirilecek ve üzerinde gereken düzeltmeler yapılacaktır”. İşte Ulusal Meclis’teki komisyonların yapmakta olduğu da temelde bu. Devrimin başından bu yana geleneksel hale gelmiş bir uygulama olarak düşünebilirsiniz.
- Komisyonlar karar alma sürecinde bakanlardan daha mı yetkili?
Arada fark var... Bakan, kendi alanına giren konularda karar verebilir. Ancak örneğin, bir bakanın yasa hazırlamak gibi bir işi olamaz. Hiç kuşkusuz önerileri olabilir. Fakat yasa üzerinde asıl çalışmakla görevli olan, komisyondur. Bakan da kişi olarak bu çalışmaya katılabilir tabii ki. Aslında bu Küba’da temel bir prensip, hiç kimse tek başına karar veremez.
- Tabii zaten hemen hemen her yerde bu böyledir, yani uygulamada ülkeden ülkeye değişiklikler olsa da... Benim tam anlamak istediğim komisyonların bakanlardan hesap sorup soramayacağı?
Evet. Komisyon, bakandan komisyon toplantısına gelip komisyonun sorularına cevap vermesini isteyebilir; evet. Bu komisyonun işlerinden birisi zaten. Bakan, komisyonun davetine uymak zorundadır. İstenirse rapor hazırlar ya da gelip hesap verir. Komisyonların görevi yasama dönemleriyle sınırlıdır.
Celil Denktaş / Havana