24 Kasım 2014 Pazartesi

José Martí Küba Dostluk Derneği açıklaması

José Martí Küba Dostluk Derneği
Konur-2 Sokak No: 51 Kat: 3
Kızılay ANKARA
kubadostluk@kubadostluk.org
Tel: 0549 4305127
15.11.2014

Basına ve Kamuoyuna,
Bugün, 15 Kasım 2014, Istanbul’da Diyanet Vakfı ev sahipliginde gerçeklesen 1. Latin Amerika Islam Liderleri Zirvesi’nde konusan Cumhurbaskanı Erdogan’ın “Latin Amerika’nın Islam’la tanısması 12. yüzyıla kadar dayanır. Amerika’yı Kolomb degil 1178’de Müslümanlar kesfetti. 1178'te Müslüman denizciler Amerika kıtasına ulasmıstı. Kristof Kolomb anılarında Küba kıyılarında dagın tepesinde bir caminin varlıgından bahseder. Ben simdi Kübalı kardesimle konusurum. O dagın tepesine bir cami bugün de yakısır. Yeter ki izin versinler, olur desinler. Yani Kolomb daha Amerika kıtasını kesfetmeden Islam dini kıtada inkisaf etmis, yayılmıstı." sözleri üzerine Türkiyeli Küba dostları olarak asagıdaki bilgilendirmeyi yapmayı gerekli görüyoruz.

Öncelikle, Küba Cumhuriyeti Anayasasının 1. Maddesi Küba devletinin yapısını ve toplumsal yasamındüzenlenmesinde izlenen prensipleri su sekilde ifade eder: “Küba bagımsız ve egemen bir sosyalist isçi devletidir, siyasi özgürlük, sosyal adalet, bireysel ve kolektif refah ve insani dayanısma adına herkesin katılımı ile herkesin iyiligi için örgütlenen birlesmis ve
demokratik bir cumhuriyet olarak kurulmustur.”

Küba’da inanç özgürlüklerini garanti altına alan anayasanın 55. Maddesi ise su ifadeleri içermektedir:
“Din ve vicdan özgürlügünü tanıyan, bu özgürlüge saygı duyan ve bu özgürlügü güvence altına alan
devlet, aynı zamanda her bir yurttasın din degistirme yada dini inanca sahip olmama ve yasalar
çerçevesinde dini inançlarını beyan etmeme özgürlügünü tanır, bu özgürlüge saygıyla yaklasır ve bu
özgürlügü güvence altına alır. Devletin dini kurumlar ile iliskileri yasa tarafından düzenlenir.”
Küba devleti, anayasada da belirtildigi üzere, halkın talep ve ihtiyaçlarını yine halkın katılımı ile yerine getirir. Bu minvalde, Küba’da yasayan müslüman toplulugun ihtiyaçlarının karsılanması da devlet tarafından ve tüm toplumsal ihtiyaçların bütünlüklü sekilde planlanmasının bir parçası olarak garanti altına alınır. Herhangi bir yabancı ülke temsilcisinin kararı veya dilegi neticesinde belirlenmez.

Erdogan’ın konusmasında atıfta bulundugu Küba’da Kolomb öncesi müslüman bir toplulugun ve o
tarihlerde bir cami yapısının varlıgı ise asılsızdır. Kolomb’un günlügünde yazan Küba’nın kuzeyinde
Gibara kıyılarında cami kubbesine benzer güzel bir tepe gördügüdür.
Küba’da nereye ne türden yapıların insa edilebilecegi kararı yine Küba halkına aittir. Örgütlülük ve geliskin siyasi katılım mekanizmalarının garanti altına aldıgı demokratik karar alma süreçleri neticesinde ise tepelere mega boyutlu cami insası kararının çıkacagını hiç sanmayız. Zira Kübalılar egitimlerinin ilk basamaklarından itibaren erisebildikleri bilimsel egitim sayesinde insanın doganın bir parçası oldugu gerçegini içsellestiriyor ve dogaya kast eden güç gösterisi misali çirkinliklerden tuhaf bir haz duymamayı ögreniyorlar.
Saygılarımızla,
José Martí Küba Dostluk Dernegi

19 Kasım 2014 Çarşamba

Küba dostları: Küba'da nereye ne inşa edileceğine halk karar verir!

http://www.radikal.com.tr/turkiye/kuba_dostlari_kubada_nereye_ne_insa_edilecegine_halk_karar_verir-1232538

........

"Öncelikle, Küba Cumhuriyeti Anayasasının 1. Maddesi Küba devletinin yapısını ve toplumsal yaşamın düzenlenmesinde izlenen prensipleri şu şekilde ifade eder: 

“Küba bağımsız ve egemen bir sosyalist işçi devletidir, siyasi özgürlük, sosyal adalet, bireysel ve kolektif refah ve insani dayanışma adına herkesin katılımı ile herkesin iyiliği için örgütlenen birleşmiş ve demokratik bir cumhuriyet olarak kurulmuştur.” 

Küba’da inanç özgürlüklerini garanti altına alan anayasanın 55. Maddesi ise şu ifadeleri içermektedir: 

“Din ve vicdan özgürlüğünü tanıyan, bu özgürlüğe saygı duyan ve bu özgürlüğü güvence altına alan devlet, aynı zamanda her bir yurttaşın din değiştirme yada dini inanca sahip olmama ve yasalar çerçevesinde dini inançlarını beyan etmeme özgürlüğünü tanır, bu özgürlüğe saygıyla yaklaşır ve bu özgürlüğü güvence altına alır. Devletin dini kurumlar ile ilişkileri yasa tarafından düzenlenir.” 

Küba devleti, anayasada da belirtildiği üzere, halkın talep ve ihtiyaçlarını yine halkın katılımı ile yerine getirir. Bu minvalde, Küba’da yaşayan müslüman topluluğun ihtiyaçlarının karşılanması da devlet tarafından ve tüm toplumsal ihtiyaçların bütünlüklü şekilde planlanmasının bir parçası olarak garanti altına alınır. Herhangi bir yabancı ülke temsilcisinin kararı veya dileği neticesinde belirlenmez. 

Erdoğan’ın konuşmasında atıfta bulunduğu Küba’da Kolomb öncesi müslüman bir topluluğun ve o tarihlerde bir cami yapısının varlığı ise asılsızdır. Kolomb’un günlüğünde yazan Küba’nın kuzeyinde Gibara kıyılarında cami kubbesine benzer güzel bir tepe gördüğüdür. 

Küba’da nereye ne türden yapıların inşa edilebileceği kararı yine Küba halkına aittir. Örgütlülük ve gelişkin siyasi katılım mekanizmalarının garanti altına aldığı demokratik karar alma süreçleri neticesinde ise tepelere mega boyutlu cami inşası kararının çıkacağını hiç sanmayız. Zira Kübalılar eğitimlerinin ilk basamaklarından itibaren erişebildikleri bilimsel eğitim sayesinde insanın doğanın bir parçası olduğu gerçeğini içselleştiriyor ve doğaya kast eden güç gösterisi misali çirkinliklerden tuhaf bir haz duymamayı öğreniyorlar."